SİVAS’ın Divriği ilçesinde bulunan ve UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, restorasyon sonrası kentin en çok ziyaret edilen eserlerinin başında yer alıyor. Turistik amaçlı düzenlenen Doğu Ekspresi’nin durak noktalarından biri olan Divriği’ye gelen yolcuların ilk ziyaret ettikleri yer, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası oluyor. Eseri görenler, hayranlıklarını gizleyemiyor.
Anadolu Selçuklu Devleti’ne bağlı Mengücek Beyliği döneminde 1228 yılında Süleyman Şah oğlu Ahmet Şah ile eşi Melike Turan Melek tarafından yaptırılan ve 9 yıllık restorasyon sürecinin sona ermesi ile geçen yıl mayıs ayında yeniden ibadete ve ziyarete açılan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, mimari özellikleriyle hayran bırakıyor. Başta kapılar ve sütunları ile külliyenin birçok yerinde olan, Ahlatlı ve Tiflisli ustaların ellerinden çıkan, taş işçiliğinin en nadide ve ince örneklerini yansıtan motifler ilgi çekiyor. Cami ve darüşşifadan ibaret ve İslam dünyası ile tarihinde eşi benzeri olmayan bu külliyenin taç kapıların mimarı ve heykeltıraşı olan Ahlatlı Hürrem Şah, motif dünyasına getirdiği yenilikler, mimari tasarım dehası olması ve özellikle kıble kapısındaki cennet kapısı tasarımı ile 12-13’üncü yüzyılda İslam sufizmi sanat alanındaki bir temsilcisi olarak gösteriliyor.
‘ANADOLU’NUN EL HAMRASI’
1985 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından, Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan eser, uzaktan bakıldığında simetrik olduğu düşünülen, fakat özünde asimetrik olan bezemelerde yer alan on binlerce motifin hiçbirinin bir daha kendini tekrar etmemesi özelliğini taşıyor. Bu özellik, kainattaki farklı varlıkların ahenk ve denge içinde olduklarının taşa nakşedilmesi anlamına geliyor. Mimari üslubu, süsleme ve örtü sistemlerinin denge ve uyumlu tasarımıyla önem kazanan yapı, dünyada görülmeye değer eserler listesinde de yer alıyor. Evliya Çelebi’nin de ziyaret ettiği ve ‘Methinde diller kısır, kalem kırıktır’ ifadelerini kullandığı eser, ‘Anadolu’nun El Hamrası’ olarak da nitelendiriliyor.
DOĞU EKSPRESİ İLE MASALSI BİR YOLCULUK
Sivas’ın en önemli tarihi eserlerinin başında yer alan Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, yeniden seferlerine başlayan Turistik Doğu Ekspresi yolcularının da ziyaret noktalarının başında yer alıyor. Haftada 3 kez gerçekleştirilen Turistik Doğu Ekspresi’nin durak noktalarından biri olan Divriği’de yolcular rehber eşliğinde Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’nı ziyaret ederek, benzersiz yapı ile ilgili bilgiler alıyor. Turistik Doğu Ekspresi ile masalsı bir yolculuk yaptıklarını ifade eden yolcular, adını duydukları ama ilk kez yakından gördükleri Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’ndan çok etkilendiklerini belirterek, gezinin en anlamlı ziyaret noktalarından biri olduğunu söyledi.
‘MUAZZAM BİR YAPI’
İstanbul’da öğretmenlik yapan ve eseri ilk kez görme fırsatı bulduğunu belirten Neslihan Kiremitçi, “Öğretmen arkadaşlarımızla Doğu Ekspresi ile geziye çıktık. Hem biraz Doğu Anadolu’yu görelim hem de tarihi yerleri gezelim dedik. Çok keyifli geçiyor. Önce İstanbul’dan Doğu’ya gelince biraz üşüdük. Erzurum’u, Kars’ı gezdik. Şimdiyse Sivas’tayız. Hem turistik bir gezi yaptık hem de böyle yöresel lezzetleri tattık. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası muazzam bir yapı. İlk kez geldim. Gezdiğimiz birçok yerde eserler zarar görmüştü ama buranın bu şekilde ayakta olması gerçekten çok etkileyici. Eser hakkında da detaylı bilgiler aldık. Çok şahane bir yapı ve çok beğendik” dedi.
‘TURUN İNCİSİ OLDU’
İstanbul’dan gelen, yaptığı seyahatları sosyal medyadan paylaşan Helin Gözde Yılmaz, esere hayran kaldığını belirterek, “Gerçekten çok etkilendim. Buranın iyi tanıtımının yapılmadığını düşünüyorum. Her şehrin bir ulu camisi olur ama burası gerçekten çok etkileyici. İçerisi ve motifleri çok güzel ve etkileyici. Sivas’a daha önce gelmiştim ama Divriği’ye ilk defa geliyorum. Bura hakkında çok bilgi sahibi değildim ama beni çok etkiledi. İyi ki bu tura gelmişim. İyi ki burayı gezmişim. Çok mutlu bir şekilde ayrılıyorum. Benim için bu turun incisi burası oldu. Çok mutluyum” diye konuştu.
‘CANLI CANLI GÖRMEK BAŞKA’
Bursa’dan geziye katılan Filiz Kuru da “Burayı 5-6 sene önce gelip ziyaret etmiştim. Hala aklımda güzel anıları vardı. Tekrar etmek için bir daha geldim. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası’na hayranım. Bizim ecdadımızın hastaları iyileştirmek için su ile tedavi ettikleri bir merkez. Başka yabancılar akıl hastalarını yakarken, bizim ecdadımız su ile hastaları iyileştiriyorlarmış. Bunun haricinde Divriği’yi konaklarıyla çok beğendim. Caminin motifleri bir harika. Yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelmesi de bir harika. İlk geldiğimde restorasyondaydı. Uzun sürdüğünü biliyorum. Ama gerçekten kurtarılmış ve şahane bir yapı kazandırılmış. Televizyonlarda izlemek başka gelip, canlı canlı görmek başkadır” dedi.
More Stories
Karabük’te Yiyecek Arayan Tilki Cep Telefonuyla Görüntülendi
Ödemiş’te Silahlı Kavga: 1 Ölü
Valilik duyurdu: O ‘maganda’ gözaltına alındı