ADIYAMAN BELEDİYE BAŞKANI: ÖNLEM ALINMAZSA TOKİ KONUTLARI ÇÖP OLACAK
6 Şubat 2023’te Adıyaman, tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşadı. İki yıl geçti ama yaralar hâlâ açık. Konteynerlerde sıkışıp kalmış binlerce aile, tozun, çamurun ve belirsizliğin ortasında yeni bir hayat kurmaya çalışıyor. Depremzedeler için zaman ilerliyor ama beklentiler karşılanmadıkça umut yerini tükenmişliğe bırakıyor.
6 Şubat sabahında hastane odasında yazımı erken yazmıştım. Televizyonu açtığımda deprem haberini öğrendim. Sayı her dakika artıyordu. Ameliyathaneye girerken beni indiren görevlinin telefonundan gazeteyi arayıp, yazımın sonuna “Hayatını kaybedenlere rahmet” notu ekletmiştim. Yoğun bakımda uyandırıldığımda gecenin 03.00’ü olmuştu. İçim yanıyordu, dilim-damağım kurumuştu. Güçlükle depremin sonucunu sorduğumda hayatını kaybedenlerin sayısının 15 bini geçtiğini öğrenmiştim. Bu sayı daha sonra 53 bini aşmıştı. Hepsini rahmetle anıyorum.
YATIRIM BOŞA GİDECEK
Hatay’dan sonra en büyük yıkımlardan birisi de Adıyaman’da oldu. O günden sonra Adıyaman’da hayat ne normale dönebildi ne de umutlar tamamen yeşerebildi. Binlerce aile, hâlâ konteyner kentlerde, 21 metrekarelik daracık alanlara sıkışmış bir yaşam sürdürmeye çalışıyor. Sokaklarda yükselen toz bulutları, her yağmurda çamura dönüşen yollar, devam eden yıkımlar ve tamamlanamayan inşaatlar… Kent, iki yıldır süren belirsizlik içinde adeta nefes almaya çalışıyor.
Milletvekilliği seçimlerinde AKP, Adıyaman’dan güçlü bir oy almış olmasına rağmen, belediye seçimlerini yarım asırın ardından CHP’nin kazanması, iktidarın desteğinin kesildiği yorumlarına neden oldu. Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, şehirde yoğun mesai harcasa da, personel, araç-gereç sayısında bir artış olmadı. Belediye binasının hâlâ farklı yerlerde hizmet vermesi bile başlı başına sorun.
CHP’li Başkan Tutdere, “Adıyaman, hep üvey evlat muamelesi görüyor” diyor. Kentin altyapısını yenileme çalışmalarının devam ettiğini, 650 kilometreye yakın su borusunun değiştirilmesi çalışmasında 250 kilometrelik bölümünün bitirildiğini, kayıp-kaçak oranında da önemli azalma olduğunu, kanalizasyon ve yağmur suyu şebekelerinde de önemli yol aldıklarını belirtti. Tutdere, kentin en önemli sorununun su ihtiyacı olduğunu belirtti ve şu uyarıda bulundu:
KONTEYNERLERDE 24 AY
Adıyaman yarımadadır. Ama en büyük ve temel sorunumuz içme suyudur. Atatürk Barajı bize 12 kilometre uzaklıkta. Kentimize Atatürk Barajı’ndan su sağlanması için Devlet Su İşleri’nin (DSİ) ya da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın önemli desteğine ihtiyacımız var. Aksi halde şehrimizin kuzeyinde İndere bölgesinde tepede yapımı devam eden 23 bin TOKİ konutunun su ihtiyacını karşılamakta zorlanacağız. Hatta su vermemiz bu durumda mümkün olamayacak. Şehrin batı bölgesinde de 6 bin TOKİ konutu yapılıyor. Yapılacak toplam konut sayısı 39 bini bulacak.
Şehrimizin ulaşımla ilgili çok ciddi sorunu var. Şehrin tek ana arteri Atatürk Bulvarı’dır. Depremde, bulvardaki binalar yola yıkılınca kentimize yardımlar bile getirilememişti. Çevre yolunun yapılması, yeni yerleşim bölgesi olarak planlanan İndere’ye de canlılık getirecek. Kentimizin trafik sorunu da büyük ölçüde rahatlayacak.
Depremden bu yana Adıyaman’da 30 binden fazla aile, konteynerlerde yaşamını sürdürüyor. Uzun süreli bu belirsizlik, fiziksel olduğu kadar psikolojik yükü de ağır bir süreç hâline getirdi. Klinik Psikolog Asena Yurtsever, konteynerde yaşamın bireylerde kaygı bozuklukları, öfke kontrolü problemleri, depresyon ve sosyal izolasyon gibi ciddi psikolojik sonuçlar doğurduğuna dikkat çekiyor. Özellikle aile bireylerinin dar alanlarda sürekli birlikte olmak zorunda kalması, gerilimi artırırken, ev içi çatışmaları ve boşanma oranlarını da ciddi şekilde yükseltti.
VE MÜCADELEYE DEVAM
Adıyaman Adliyesi’nde boşanma davalarındaki artış nedeniyle üçüncü aile mahkemesinin kurulması gündeme geldi. Kadın Hakları Merkezi Başkanı Avukat İlknur Tel, boşanma davalarında ekonomik şiddet, psikolojik baskı, aldatma ve ortak yaşamı terk etme gibi sebeplerin öne çıktığını belirtiyor. Deprem, yalnızca binaları değil, aile yapılarını da temellerinden sarsmış durumda.
Adıyaman’da yalnız evler yıkılmadı. İş dünyası da yıkıldı. Deprem travması intiharları, boşanmaları artırdı. İnsanımızın psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyacı var. Yaz boyunca kültür-sanat etkinliklerinde bulunduk. Yakında kreş açacağız. Ekonomik kriz, beraberinde büyük bir işsizliği de getirdi.
BAKANLIK DESTEĞİ YOK
Deprem şehriyiz, deprem belediyesiyiz ama bakanlıktan ne personel artırma, ne de bütçe anlamında destek yok. SGK borcumuz gerekçesiyle geçen ay belediyemiz payından 7.5 milyon lira kesinti yapıldı. Deprem bölgelerinde belediye borçlarına muafiyet sağlanmalı ya da ekstra kaynak vermesi lazım. İşimiz bir iken şimdi bin oldu. Buna karşın insan ve makine gücümüz aynı kaldı. Sadece Türkiye Belediyer Birliği’nden 12 araç aldık. Yani, bina yapmakla iş bitmiyor.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 5 Şubat’ta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 6 Şubat’ta Adıyaman’da olacak. Acılar, sorunlar bir kez daha konuşulacak.
Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, halkın içinde, sorunları onlarla birlikte paylaşıyor.
İki yılda neler yapıldı, neler yapılmadı?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bölgenin “dünyanın en büyük şantiye sahasına dönüştüğünü” söylerken, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesinde 201 bin 508 konutun teslim edildiğini açıkladı. Ancak Adıyaman’daki tablo, rakamların soğuk gerçekliğiyle pek de örtüşmüyor.
Şehir merkezinde “Çarşı Projesi” ancak yeni başlamış durumda. Esnaf hâlâ konteynerlerde, hatta bazı eczaneler bile geçici barakalarda hizmet veriyor. Vali Osman Varol, Adıyaman’da 3 bin 34 konutun teslim edildiğini , bahar aylarında 16 bin 467 konutun tamamlanacağını duyurdu. Ancak depremzedeler, vaatlerden çok, anahtarlarını alıp evlerine taşınabilecekleri günün hayalini kuruyor.
Turizm, oteller ve kayıp taşlar
Depremin yıkıcı etkisi, yalnızca barınma sorunu ile sınırlı değil. Adıyaman, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Nemrut Dağı ile turizmde önemli bir noktada. Ancak otellerin hasarlı olması ve yenilerinin inşa edilmemesi nedeniyle turistler konaklayacak yer bulamıyor. GAP turlarına katılan turistler, Adıyaman’da kalacak otel bulamadığı için çevre illerde konaklamak zorunda kalıyor.
Şehirdeki bir diğer tartışma konusu ise yıkılan tarihi camiler ve kaybolan taşları. Kap camisi, İmamağa Camisi ve Zombaba Camisi gibi tarihi yapıların yeniden inşa süreci bir türlü başlamazken, bu camilerin kıymetli nahit taşlarının akıbeti hâlâ bilinmiyor. Halk, bu konuda yetkililerden net bir açıklama bekliyor.
More Stories
Yaşadığı evi ateşe verdi: Tüfekle tehdit etti
Gazze’de enkazlardan cesetler çıkmaya devam ediyor: Can kaybı 47 bin 498’e yükseldi
DEM Parti Esenyurt mitingi: Hatimoğulları, Öcalan’ın mesajını paylaştı